OULU ÜNİVERSİTESİ’NDEN (FİNLANDİYA) DOKTORA SONRASI ÇALIŞMA KABULÜ
dış mekan, giyim, kişi, şahıs, ağaç içeren bir resimYapay zeka tarafından oluşturulan içerik yanlış olabilir.
 
Bölümümüz öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Mutlucan BAYAT, Finlandiya’nın önde gelen üniversitelerinden Oulu Üniversitesi’nde yürütülmekte olan “İklim Değişikliğine Çözüm Olarak Hidrojenin Geleceği (H2FUTURE)” başlıklı uluslararası araştırma programına kabul edilmiş ve bu kapsamda desteklenerek dört yıl süreyle post doktora çalışmalarını yürütme hakkı kazanmıştır.
 
H2FUTURE programı, Finlandiya Araştırma Konseyi’nin PROFI7 fonu kapsamında 2023–2028 yılları arasında finanse edilmekte olup, hidrojen üretim teknolojilerinin geliştirilmesi ve bu teknolojilerin sürdürülebilir çelik üretimindeki uygulamalarına odaklanmaktadır. Program, hidrojen temelli sanayi çözümlerine yönelik yenilikçi araştırmaları desteklemek amacıyla 2022 yılında 12 milyon € tutarında hibe ile ödüllendirilmiş, Oulu Üniversitesi’nin eş finansman desteğiyle toplam bütçesi 24 milyon €’ya ulaşmıştır. Aşağıdaki şekilde belirtildiği üzere, ilgili program disiplinler arası bir araştırma ekosistemi kurarak çelik üretiminde hidrojenin üretiminden nakliyesine, depolanmasından son kullanımına kadar tüm aşamaları kapsayan yüksek düzeyde temel araştırmalara odaklanmaktadır.
 
metin, ekran görüntüsü, diyagram, yazı tipi içeren bir resimYapay zeka tarafından oluşturulan içerik yanlış olabilir.
 
Program bünyesindeki araştırmalara, Avrupa’nın önde gelen araştırma kuruluşları büyük ölçekli araştırma altyapıları ve endüstri iş birlikleri aracılığıyla katkı sunmaktadır. Ayrıca, 2030 yılına kadar çelik üretiminde tamamen fosil yakıtsız süreçlere geçmeyi hedefleyen Hybrit adlı ortak girişim şirketi ile Bothnia Körfezi ve Baltık Denizi çevresinde büyük ölçekli bir hidrojen ekonomisi inşa etmeyi amaçlayan uluslararası girişim BotH2nia gibi önemli İskandinav ortaklıkları da programa dahil edilmiştir.
 
Projede yer alan hocamız, rolünün karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik olarak çelik üretiminde sürdürülebilir hidrojen kullanımı üzerine analizler yapmak olduğunu belirtmiş; bu projenin yalnızca Avrupa’nın stratejik enerji hedeflerine katkı sunmakla kalmayıp, aynı zamanda endüstriyel uygulamalarda reaktif demir oksit peletlerin indirgenmesi üzerine yenilikçi yaklaşımların geliştirilmesine de öncülük edeceğini vurgulamıştır.
 
Değerli öğretim üyemizi tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.